2 Kasım 2014 Pazar

Aklından Bir Sayı Tut - John Verdon


İlk sözüm çeviriye: Berbat bir çeviri! Dünyanın en heyecanlı, sürükleyici, merak uyandırıcı, gizemli polisiye romanı bile olsaydı bu çeviri yüzünden her sayfasında elimden fırlatıp atmayı düşünürdüm sanırım. Amerikada ve daha birçok ülkede çok satmış ve büyük olasılık Türkiyede de çok satacak bir kitap için çok daha ciddi çalışılmalıydı çeviri üstünde. Sözcük anlamlarıyla ilgili hataları geçiyorum, en basitinden İngilizcedeki dişi-erkek ayrımının Türkçede olmayışından yola çıkarak anlatıma birkaç dokunuş yapmak gerektiğini artık her çevirmen kafasına sokmalı bence. Bir kadınla bir erkeğin yer aldığı çoğu yerde daha doğrusu hemen hemen her yerde hangi lafı kim söyledi, hangi hareketi kim yaptı anlamak mümkün olmuyor. Daha geçenlerde bu konuyla ilgili bir yazı yazmıştım, bu roman da üzerine denk geldi tesadüf eseri.

İkinci söyleyeceğimse bu romanın tam bir reklam-pazarlama başarısı olduğu. Kitabı çok beğenen okuyucular da büyük olasılık bu reklam-pazarlama stratejisinin etkisinde kalmış olmalılar. Ya da bu konuda değerlendirme yapabilecek kadar yeterli polisiye roman okumamış olmalılar. Çünkü bu kadar tam açıklığa kavuşmamış nokta, bu kadar ağırdan ilerleyen çözüm süreci, bu kadar kendini tekrarlama sonrasında bu kadar övgü alması ya reklam amaçlıdır ya da eksik değerlendirmeden kaynaklanmaktadır.

Hikayeyle ilgili ipucu vermemek adına açıklığa kavuşmamış noktalar için burada örnek veremiyorum ama polisler ve savcılık makamının kendi aralarında yaptıkları iki değerlendirme toplantısının toplam yüz sayfa kadar sürmüş olması can sıkıcıydı. Bu toplantılarda beyin fırtınası yaklaşımıyla birkaç yeni fikir ortaya atılıyor ama büyük kısmı raporlama mantığıyla okuyucunun zaten bildiği şeylerin tekrarına sebep oluyor. Diğer taraftan bu kısımlardaki diyaloglar çok sit-com tarzı olmuş ve kitabın genel ağırlığına gölge düşürüyor. Agatha Christieyi, Arthur Conan Doyleu bir kenara bırakıyorum, Dan Brown ya da Jean-Christopher Grangé söz konusuyken bile oldukça vasat bir anlatım ve kurguya sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Romanın kahramanı emekli dedektif Gurney için şu kadarını söyleyeyim. Ortalama bir polisiye, cinayet romanı okuyucusu hikayenin ortalarına geldiğinde kendisinin dedektiften daha zeki olduğunu hissetmeye başlayacaktır. Bu da bu türdeki bir kitap için hiç de iyi bir şey değil doğrusu. Ayrıca kahramanın psikolojisiyle ilgili değerlendirmeler de tam oturmamış gibiydi. Birçok yerde de gereksizdi.

Üçüncüsüyse övgü kısmı... Bir yazarın ilk romanı olduğu göz önünde bulundurulacak olursa ümit vadediyor demek mümkün. Hikayedeki gizemleri dedektiften önce çözüyor olsanız da öncesinde merak uyandırdıkları bir gerçek. Bir de cinayet romanlarında çok sinir bozucu bir durum vardır. Bütün kitap boyunca birilerinden kuşkulanırsınız sonra katil tamamen bambaşka, alakasız, hiç sözü edilmemiş, saçma sapan biri çıkar. Neyse ki bu kitapta öyle olmuyor. Bunu söylemekte bir sakınca görmüyorum çünkü öyle olsaydı doğrudan sakın okumayın derdim.

Bir diğer sinir bozuculuk da sonradan katil olduğu ortaya çıkan kişiyi başlarda olduğundan farklı gösterme durumudur. Başlarda katile ait olması mümkün olmayan duygu ve düşünceleri yazarak sonradan okuyucuya sürpriz yapmak bence hiç etik değil hatta okuyucuyu aptal yerine koymaktır. Bunu Dan Brown yapıyor bazen. Bazen Ahmet Ümit de yapıyor. Bu ikisi birçok okuyucu bunun farkına varmadığı için iyi polisiye yazarı olarak kabul ediliyorlar ama bence hiç de öyle değil aslında. İyi yazar olmak ayrı iyi polisiye yazarı olmak ayrı. Neyse ki bu kitapta böyle bir durum da söz konusu değil.

Kitabın adı bile sayılarla ilgili bir gizeme vurgu yaptığı için özellikle bu konuda kesinlikten ziyade olasılıklara bel bağlanması -ki bu geri kalan kurgu için de geçerli- biraz zorlama olmuş. Gerçi benim gibi böyle kitapları evire çevire okumayanlar için tatminkar açıklamalar olduğu söylenebilir yine de.

Bu arada ümit vadediyor sözümün arkasında durarak yazarın diğer kitaplarını okuma listeme aldığımı da söylemeliyim. Çok fazla ince eleyip sık dokumadan okumak ve keyifli vakit geçirmek isteyenlere tavsiye ediyorum Aklından Bir Sayı Tut kitabını da.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder