Şunu söyleyerek başlamalıyım ki dizisiyle paralel bir hikayeye sahip
olduğunu düşünerek başladım bu kitabı okumaya. Gözlerim Rick’in, Carl’ın,
Daryl’ın, Michonne’un isimlerini aradı. Fakat durum beklediğim gibi çıkmadı. Kitabın
diziyle daha doğrusu dizideki karakterlerle hiç alakası olmaması gibi bir
sürprizle karşılaştım. Bu durum ilk başta hayal kırıklığı hissi yarattıysa da
sonra böylesinin daha iyi olduğuna karar verdim. Sonuçta zaten bildiğim bir
hikayeyi okumaktansa yepyeni insanların, yepyeni olayların yer aldığı bir
hikayeyi okumak daha heyecanlı, daha keyifli olacaktı.
Karakterler dışındaki kurgu diziyle paralel. Zaten önemli olan da bu. Bütün
dünya zombileşmiş durumda ve kurtulan az sayıda insan var. Tıpkı dizide olduğu
gibi ilk zombileşme dalgasından kurtulan üç-dört kişilik bir ekibin
sığınabilecekleri korunaklı yerler arayarak kasabadan kasabaya, şehirden şehre,
yeri geldiğinde tarlada, ormanda ilerlemelerini ve başka insanlar bulmaya ya da
bazen başka insanlardan kaçmaya çalışmalarını okuyarak başlıyoruz kitaba. Bazen
yakıtı olan bir araç buluyorlar bazen yaya kalıyorlar. Bu ekibin lideri güçlü,
kararlı ve sert bir karaktere sahip olan yarı serseri Philip Blake. Beraberinde
on yaşlarındaki kızı Penny, oldukça pısırık ve çekingen biri olan abisi Brian
ve arkadaşları Bobby Marsh ile Nick Parsons var. Waynesboro isimli bir
kasabadan yola çıkıyorlar ve ilk hedef olarak Atlanta’ya ulaşmaya çalışıyorlar.
Aslında bütün olay bu kadar. Daha doğrusu okumadan önce kitap hakkında
hiçbir bilgi edinmediğim için ben öyle sandım. Ancak kitabın orijinal ismine
bakmış olsaydım her şey daha farklı olurdu. Bu durum nedeniyle kitabın
sonlarına doğru yeni bir sürprizle karşılaştım. Benim gibi kitap hakkında pek
bir şey bilmeden Türkçesini okuyacak olanlar bu yazıyı okumayı burada
bırakırlarsa benim yaşadığım sürprizi yaşayabilirler.
Kitabın orijinal ismi: Walking Dead - Rise of the Governor. Diziyi
seyredenler Governor’un kim olduğunu biliyorlar. Vali! Dizinin ilerleyen
bölümlerinde hikayeye dahil olan oldukça önemli bir karakter. Meğerse ilk kitap
onun hikayesini anlatıyormuş. Tabi dizide sürekli Vali olarak geçtiği için
ismini bilmiyordum. Kitabın sonlarına doğru Vali’yi çağrıştıran gelişmeler
ortaya çıkınca uyandım duruma. Bu da epey keyifli bir sürpriz oldu işte.
Kitapta polisiyelerde olduğu gibi zekice oluşturulmuş bir kurgu yok. Akış
düz bir çizgi üzerinde gidiyor. İlerliyorsun, ilerlemeni durduracak bir durumla
karşılaşıyorsun, heyecanlı bir şeyler oluyor bitiyor, yeni bir durumla
karşılaşıncaya kadar tekrar ilerliyorsun. Macera, korku-gerilim tarzından
hoşlananlar çerez niyetine okuyabilirler. Birçok yerde çeviri ve yazım hataları
var gerçi ama yine de dizisi gibi sürükleyici, eğlendirici, keyifli vakit
geçirten bir kitap.