12 Ağustos 2015 Çarşamba

Ruhi Mücerret - Murat Menteş

Bu okuduğum ikinci Murat Menteş kitabı oldu. İlk olarak bir süre önce Dublörün Dilemması’nı okuyup hakkında da gayet olumlu bir yazı yazmıştım. Aynı olumlu görüşlerim Ruhi Mücerret için de geçerli. Yine baştan sona kıvrak bir dille yazılmış, zaman zaman absürtlüğe kaçan (iyi ki de öyle) nefes kesen bir aksiyon romanı söz konusu yine. Gerçi kelime oyunları, aforizmalar ve metaforlar biraz aşırıya kaçmış gibiydi. Her cümlede bir oyuncak, her cümlede bir benzetme, bir aforizma ne kadar zekice ya da edebice de olsa okuru yoruyor biraz. Gerçi böyle yorgunluğa da can kurban yine de.

Bu arada Dublörün Dilemması için yaptığım bir olumsuz eleştiri bu kitap için de geçerli. Yazar karakterlerini birinci tekil şahıs olarak konuşturduğu için ve çok kendine özgü bir yazım dili olduğu için farklı farklı karakterler aynı tarz konuşuyor durumu ortaya çıkmış yine.

Kitap 100 yaşındaki bir türlü ölemeyen Kurtuluş Savaşı gazisi Ruhi Mücerret’in hikayesi gibi görünse de (ki öyle görünmesinin asıl nedeni kitabın adı ve kurgunun Ruhi Mücerret ile başlaması) bence asıl kahraman Civan Kazanova. Hem kendi hayat hikayesi hem de Ruhi Mücerret’in hayat hikayesine dahil oluşu kesinlikle kitabın asıl kurgusunu alıp götürüyor. Aksiyonun yanı sıra biraz bilim kurgu ve bol bol hayat felsefesi de var işin içinde. Karakter isimleri ise yine çok eğlenceli: Korkut Üneli, Timur Tümör, Masum Cici, Fujer Fuji, Avni Vav, Serpil Silahlıperi, Nazlı Hilal... Her ne kadar Murat Menteş sırf kendisini ve okuru eğlendirmek amacıyla yazmış gibi düşünülebilirse de biraz geriye çekilip bakıldığında ciddi bir aksiyon kurgusuyla karşılaşıyor insan. Hatta bence bir Tarantino filmi havası var kurguda. Senaryolaştırılıp çekilse Pulp Fiction ya da Reservoir Dogs tadında bir film ortaya çıkabilir. Yani kanaatimce Tarantino filmlerini sevenler bu kitabı ve Menteş’in diğer kitaplarını büyük olasılık seveceklerdir.

Murat Menteş de Barış Bıçakçı ve Alper Canıgüz’den sonra sevdiğim ‘yeni’ yazarlar arasına katılmış oldu böylece. Üstelik hakkında okuduklarıma bakılırsa diğer bir romanı ‘Korkma Ben Varım’ Ruhi Mücerret’ten daha başarılıymış. Okuma listeme aldım. Göreceğiz bakalım.

Bölümlerin başlarındaki ünlü sözler de çok eğlenceliydi. Hangisi gerçek hangisi uydurma, hepsi mi gerçek, hepsi mi uydurma karar veremiyor insan. Araştırmak lazım. Yazımı bitirirken bu bölüm başı sözlerinden birini mi buraya yazsam yoksa kitabın içinden mi güzel bir cümle alsam karar veremedim. En iyisi ikisini birden yapayım:

“Eğer sizde yüz yaşına kadar yaşama isteği uyandıran şeylerle ilginizi keserseniz, yüz yaşına kadar yaşayabilirsiniz."- Woody Allen


Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler. (Sayfa144)