Baştan
söylemeliyim ki bu bir inceleme ya da eleştiri yazısından çok bir beğeni
yazısıdır. Belki daha sonra bir inceleme ya da eleştiri yazısı da yazarım.
Öncelikle ben
kitabın dilini çok beğendim. Kendini bir solukta okutan bir anlatım tarzı var.
Yazarın (bana göre) oldukça genç yaşına ve az yayımlanmış roman tecrübesine
rağmen oldukça sağlam bir dil hakimiyeti söz konusu. Kelimelerin seçimi,
cümlelerin oluşumu ve birbirleriyle uyumu, en nihayetinde de ortaya
çıkardıkları hikaye kulağa, göze, beyne, kalbe çok iyi geliyor.
Karakterler çok
canlı ve cana yakınlar. Farklı yaşta, cinsiyette, statüde olsalar da tüm
karakterlerle çok rahat özdeşleşebiliyor insan. Onun hissettiklerini hissedip,
onun düşündüklerini düşünüyor, onunla birlikte gülüp onunla birlikte üzülüyor.
Ve dediğim gibi bu durum ayrı ayrı her karakter için geçerli oldu benim için.
Günlük yaşamın
bir parçasıymış gibi görünen olaylar örgüsü diğer taraftan da gerçeküstü bir
duygu geçiriyor okuyucuya. Kurgu mu gerçek mi çelişkisini bariz bir biçimde
hissettiriyor. Büyükşehir insanıysanız günümüzde geçen olaylar taşradaki
politik ve idari yapılanmanın niteliğinden dolayı bir anlamda Türkiye’nin
yakın tarihine de kısa bir yolculuk yapmış gibi oluyorsunuz. Ya da tarihte değil
de belki mevcut zamanda ama o anda bulunduğunuzdan farklı bir coğrafyaya, belki
de memleketinize şöyle bir uzanıp dönüyorsunuz.
Farklı bir
coğrafyada başlayan ve oraya özgü koşullar çerçevesinde gelişen olaylar
örgüsünün büyükşehre taşınması yani İstanbul’a
sıçraması da oldukça çarpıcı bir geçiş oluyor. Üstelik yakın tarihimizin en
önemli olayı sayılabilecek Gezi olaylarının romanın oldukça önemli bir
parçasını oluşturması da özellikle Gezi’yi yakından görmüş, izlemiş, yaşamış,
hissetmiş olanlar için oldukça etkileyici. Ayrıca olan bitenin kendi içinde
tarafsız sayılabilecek bir gözle değerlendiriliyor olması da başka bir lezzet
olmuş.
Ben kitabı çok
eğlenerek, üzülerek, sevinerek, coşarak, ağlayarak, beğenerek okudum. Herkese tavsiye
ediyorum. Eline sağlık Emrah Serbes’in. İhsan Oktay Anar’dan
sonra yeni bir kitap yazsa da okusam dediğim yazarlardan biri oldu. Behzat Ç.
dizisi ve filmi çok fazla ilgimi çekmemişti ama şimdi elim romanlarına gidecek
gibi duruyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder