Bütün diğer Neil Gaiman kitapları gibi bunu da çok keyif alarak okudum.
Kurgu gayet güzel ve akıcıydı. Kitap fantastik bir hikayeden beklenebilecek her
şeyi içeriyordu kanaatimce. Tabii eğer bir çocuksanız. Gerçi bu bir çocuk
kitabı değil içeriği itibarıyla. Birçok yer yetişkinlere uygun metinler
içeriyor. Ancak birçok yerde de hikaye çok çocukça bir hale gelmiş. Yanlış
anlaşılmasın. Kendi adıma Neil Gaiman’ın Coraline, Odd ve Ayaz Devleri isimli
çocuk kitaplarını da son birkaç yıl içinde severek okumuş olduğum için bu tam
olarak bir şikayet değil.
Sonuçta Mezarlık Kitabı ve Yıldız Tozu da bence çocuk kitabı sayılırlar ama
yetişkin kitabı muamelesi gördükleri de oluyor. Anansi Çocukları da bu iki
kitabın ayarındaydı bana göre. Oysa ben Amerikan Tanrıları ya da en azından
Yokyer ayarında bir kitap bekliyordum. Minik hayal kırıklığım bundan
kaynaklanıyor işte.
Her daim olduğu gibi bu kitapta da Neil Gaiman yaratıcılığını konuşturmuş
ve özgün bir kurgu yaratmayı başarmış. Çekingen, pısırık, kibar Şişko
Charlie’nin kendisini sürekli utandırdığı için pek de haz etmediği babasının (aynı
zamanda Amerikan Tanrıları’ndan bir karakter – Mr. Nancy / Anansi) bir nevi tanrı
olduğunu (babası öldükten sonra), ancak tanrılık özelliklerinin varlığını yeni
öğrendiği ve nerede olduğunu bilmediği ikiz kardeşi Örümcek’e geçtiğini
öğrenmesiyle başlıyor hikaye. Kardeşine yaşlı komşu teyzenin tavsiyesi üzerine bir
örümcekle konuşarak haber gönderiyor ve onu çağırıyor. O da geliyor. Ama Örümcek
girişken, utanmaz, yapışkan ve sömürücü herifin teki ve Charlie’nin hayatına
çöküyor ve gitmek de bilmiyor. Ancak bu kötü huyları sadece Charlie’yi kötü
etkiliyor. Geri kalan herkes zamanında babasına olduğu gibi bu kez de Örümcek’e
hayran oluyor. Charlie’ye tek kalan Örümcek’i göndermek için sıradışı çareler
aramak oluyor ve böylece olaylar gelişiyor.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder